13 Aralık 2015 Pazar

Eylül

Kitabın Konusu:Evli bir kadın ile evlerine girip çıkan genç bir akrabası arasında yaşanan yasak aşk anlatılır.Suad bir yanda kocasına duyduğu bağlılık ile diğer yanda Necib'e karşı duyduğu aşk arasında bocalar,çırpınır durur.Necib ise bir yanda akrabası Süreyya'ya duyduğu arkadaşlık,dostluk ile diğer yanda Suad'a karşı duyduğu aşk arasında bocalar.Mehmet Rauf,Eylül romanında yasak aşktan kaynaklanan imkansızlıkları,bu iki aşığın psikolojik hallerini , kırgınlıklarını , kıskançlıklarını , sevinçlerini,heyecanları,vicdan azaplarınıı gerçekçi bir şekilde yansıtmıştır.

Kitabın Ana Fikri:Evli olan kişilerin ellerinde olmadan,birarada bulundukları sürede birbirlerine herkesten habersiz yakınlaşmaları ve aralarındaki yasak aşkı anlatmaktadır.

KİŞİLER
Suat: Kültürlü, duygulu, ince düşünceli, içedönük, piyano çalmaktan ve musikiden hoşlanan, kocasının mutluluğu için her türlü çabayı gösteren bir kadındır.
Süreyya: Karısını seven, saadeti deniz kenarında bir yalıda arayan, yaşamayı ve kalabalıkları isteyen, eşinin tam tersine musikiden hiç hoşlanmayan, piyano sevmeyen, dışadönük bir adamdır.
Necip: Otuz yaşlarında yakışıklı kibar ve zarif bir gençtir. Gönlünün aradığı kadını bulamadığı için evlenmemiş, romantik mizaçlı, yalnız yaşamaya, serbest kalmaya, gezip eğlenmeye alışmıştır. Temiz kalpli, dürüst, olgun ve duyguludur.
Hacer: Suat’ın görümcesidir. Orta halli fakat görgülü bir aileye mensup, neşeli, eğlenmeyi seven, alaylı ve kıskanç bakışlarıyla etrafındakileri rahatsız ve tedirgin eden, kocasına karşı kayıtsız ve ilgisiz, bekâr bir kadın gibi davranan ve öyle görünen, fesat bir kadındır.
(Alıntı:lafebesi.org)
ROMAN İLE İLGİLİ KİŞİSEL GÖRÜŞÜM
Roman başta sıkıcı  gelse de o dönemle ilgili yapılan betimlemeler ve insanların ruh halleri beni empati yapmaya itiyor.Bu romanda olaylardan çok kişisel düşünceler yer aldığı içinde aynı psikolojiye girmemiz daha olağandır.Sürekli fikir değiştirmeme sebep olan bu kitabın sonuda beni fazla etkiledi.Benim aklımda kalan soru yangının nasıl çıkmış olabileceği.Ve neden herkes dışarı çıkarken genç Suad'ın çıkmamış olması.Ve en hüzünlendiren şey ise Necib'in hiç düşünmeden Suad için içeri atılmasıdır. Mehmet Rauf, romanlarda genellikle intiharla çözülen sorunu burada yangın-intihar karışımı bir sonla bitirmiştir.Okuduktan sonra her şekilde düşünebilmemizi sağlayan bu romanı okumanızı kesinlikle 
tavsiye ederim.


ROMAN HAKKINDA YORUMUM
Yazar (Mehmet Rauf) bize ne kadar sevilebilceğini gösteriyor.Ve bu sevginin,aşkın bizim seçtiğimiz insana olmayacağını,bizim seçtiğimiz zamanda gerçekleşmeyeceğini.


Necib...Necib günümüz ilişkilerden farklı olarak Suad'ın dış görünüşüne değil,kişiliğine;sevecenliğine,sakinliğine,içtenliğine,güzel düşüncelerine hayran bir insan.Nerden bilebilir ki bu hayranlığın bir gün durdurulamaz sevgiye dönüşeceğini.Ne kadar güzel seviyor Suad'ı,insan onun gibi biri tarafından sevilmek hatta zor olduğu için onun gibi sevmek istiyor,her ne kadar yanlış olsada.Ben Necib için üzülüyorum evet  pekala Suad'a ilgi duyabilir ama Suad'ı kendi kocasından kıskanmak...Zor çok zor bir şey.Necib her ne kadar Suad'ı kendi gözünde ilahlaştırsa da Suad'ın ona karşılık vermesi kocasına yaptığı çirkin bir ihanettir.Peki Necib bunu neden görmek istemiyor? 

Necib'in Suad'ı Süreyya'dan daha çok sevdiği barizdir ama elbette doğru değil.Ah be Necib ne güzel sevmişsin yanlış kadını.



Açıkcası ben hikayenin başındayken az çok biliyordum konuyu ama Suad'a yakıştıramıyordum ve hala yakıştıramıyorum,insan aşık olmadığı birisiyle zaten evlenmemeli ama eğer evlenmişse bile o kişiye karşı bir sorumluluğu olduğunun farkında olmalı.

Her insan Necib gibi değil mi? Yasak olan hep ilgimizi çeker. En bilindik örneği Adam ile Havva'da yasak olan elmayı yedikleri için cennetten atılmamışmıydılar?

Süreyya'da onlar kadar suçlu...Her şeyden şikayetçi hiç bir şeyi beğenmeyen karısıyla yeteri kadar ilgilenmeyen tek derdi gezmek olan bir insan.Elbette böyle bir şeyi haketmiyor ama yanlışları yok demek haksızlık olur.

ROMANIN YAZILDIĞI DÖNEME İLİŞKİN ALTERNATİF SON ÖNERİM
Suat Necip’e eldiveninin tekini verir.Süreyya bu sahneyi görür ve Necib'e saldırır.Suad ise o ortamdan hemen kaçıp bu yükle yaşayamayacağı için kendini İstanbul'un serin sularına bırakır.Necib ise Suad'ın ölümünü öğrendikten sonra kendini kaybeder ve hastaneye yatırılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder